Home / Genel / Tüpraş’ta kâr hırsı patladı: 4 işçi yaşamını yitirdi

Tüpraş’ta kâr hırsı patladı: 4 işçi yaşamını yitirdi

Tüpraş’ın İzmir’deki rafinerisinde yaşanan patlamada 4 işçi yaşamını yitirdi. Kâr hırsının neden olduğu patlamaya adım adım gelindi.

TÜPRAŞ Aliağa Rafinerisi’nde bakım çalışması yapılan tankta meydana gelen patlamada 4 taşeron işçi hayatını kaybetti, 2 işçi ise yaralandı. İşçilerin Bergama, Aliağa, Menemen, Şakran’daki evlerine ateş düştü, geride acı içindeki eşleri ve çocukları kaldı.

Tüpraş Aliağa Rafinerisi’nde 4 işçinin can verdiği patlamaya neden olan koşullara adım adım gelindi: Hükümet Tüpraş’ı özelleştirdi, patron taşeronlaştırdı, işçiler üzerindeki üretim baskısını artırdı. İşçilerin uyarıları dikkate alınmadı. Verdikleri mücadele OHAL ile engellendi. Koç Holding kârını 11 kat artırırken, işçilere ölüm düştü.

Koç Holding’e ait Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu TÜPRAŞ, 2017’nin ilk çeyreğindeki net kârını 11 kat artırmış olmakla gündeme gelmişti. Bu artışın ardında ise 4 işçinin can vermesine yol açan çalışma sistemi yatırıyor.

TÜPRAŞ, işçilerin tüm karşı itirazları ve direnişine rağmen 2006 yılında özelleştirildi. Özelleştirmeyle birlikte hızlı bir taşeronlaştırma süreci yaşandı. TÜPRAŞ’ta o dönem 50-100 arasında olan taşeron işçi sayısı bugün 800’e dayanmış durumda. Kadrolu işçi sayısı ise 1079. Taşeron işçiler tank bakımı, mekanik, izolasyon, elektrik gibi uzmanlık gerektiren işlerde çalıştırılıyor. Bu işçilerin işe giriş çıkış sirkülasyonu ise çok fazla.
Bu 800 işçinin bağlı olarak çalıştığı 50 dolayında taşeron firma TÜPRAŞ içerisinde cirit atıyor. İş güvenliği ve çevresel etki faktörleri nedeniyle petrokimya sektörüne getirilen yeni yönetmelik ve yasalar dolayısıyla kurulan yeni birimler, tankların bakımı ile ilgili yeni düzenlemeler var. Koç Holding yönetiminin, taşerona vermeyi tercih ettiği bu işler, uzmanlık gerektiriyor ve taşeron firmaların belge alması zorunlu. Ancak söz konusu firmalar, bu işlerde gerçekten uzman mı, gerekli belgeleri nasıl alıyorlar, belirsiz.

İŞÇİLER ÜZERİNDE BASKI VAR

Sonuçları çok ağır olabileceği için herhangi bir kaza ya da patlama riskine karşı iş güvenliği önlemlerinin en üst seviyede tutulması gereken bir rafineride işleyiş bu şekilde olunca işçinin hayatı ‘fıtrat’a teslim ediliyor. Üstüne düşük maliyetle işçi çalıştırma isteğine ağır iş yükü ve işin bir an önce tamamlanması baskısı da eklenince patlama da ölümler de göz göre göre gelmiş oluyor. Zaten işçiler, iş cinayetiyle ilgili, “İşin çabuk bitmesi için kapağı açıp öyle kaynak yapılmış, patlama da bundan meydana geldi” iddiasını gündeme getiriyor.

İşçiler, hem PETKİM hem de TÜPRAŞ’ta örgütlü olan sendikaları Petrol-İş Aliağa Şubesi ile birlikte yaptıkları eylemlerde, bu işyerlerindeki risklere dikkat çekmiş, taşeron ve örgütsüz işçi çalıştırma sisteminin bu tür cinayetlere yol açacağını defalarca vurgulamışlardı. Patlama ile ilgili olarak görüştüğümüz Şube Başkanı Ahmet Oktay, “Bütün yetkilileri bir kez daha göreve davet ediyorum. Yanan can bizim, giden can bizim canımız. Sürecin takipçisi olacağız, peşini bırakmayacağız. Bir ihmal bir kusur varsa kim tarafından varsa, bunun açığa çıkması için Petrol-İş Aliağa Şubesi olarak üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz” dedi.

KADRO EKSİKLİĞİ ÖLÜMLERE ZEMİN HAZIRLIYOR

TÜPRAŞ’taki kadrolu işçinin hem kendi yaptığı işi devam ettirmesi, hem de taşeronun yaptığı işi denetlemesi gerekiyor. Ancak taşeron işçinin sayısı sürekli arttığı için bu denetleme işi yapılamaz hale geliyor. Örneğin bir ünitede 10 kaynak işi varsa, hepsinde birer tane kadrolu denetçi işçinin olması gerekiyor. Ama o bölgeye örneğin sadece bir işçi verildiği için her işin başında bir denetçi olmuyor. Patlamayla ilgili de “sayı yeterli olmadığı için denetçi olmayabilir” deniliyor. Sonuç olarak işin yapılabileceğine dair izin verenler ve denetleyenler kadrolu işçiler, işi yapanlar taşeron işçiler. Kadrolu sayısı yetersiz kaldığı için denetim işi de yeterince yapılamıyor.

PATRON ÇALIŞMA SÜRESİNİ ARTTIRMAK İSTEMİŞTİ

15 Mayıs 2017’de sonuçlanan TİS görüşmelerinde TÜPRAŞ yönetimi çalışma süreleri ile ilgili dayatmalarda bulunmuştu. 8 gün olan mazeret sayısını daha aşağıya çekmek, gündüz vardiyasında 40, diğer vardiyalarda 37,5 saat olan haftalık çalışma süresini 45 saate çekmek istemişti. O dönem görüştüğümüz işçiler, bu uygulamanın riski artıracağını belirterek itiraz etmişti.

PATRON TEMSİLCİSİ GİBİ KONUŞTULAR!

Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz’ın açıklaması ‘Sanki patron açıklama yapıyor’ dedirtti. Sabah saatlerinde depolama alanındaki nafta tankında gaz sıkışması sonucu patlama meydana geldiğini söyleyen Yılmaz, “Anlık bir patlama. Herhangi bir yangın, başka bir sızıntı veya TÜPRAŞ’ın genelini, faaliyetini etkileyecek bir durum yok. Adli bir vaka” dedi. Üretimin devam ettiğini söyleyen Yılmaz, patlamayı “talihsiz bir olay” olarak nitelendirerek “bu tür kazaların zaman zaman meydana gelebildiğini” söyledi. Çalışma Bakanlığı ve İzmir Valiliği’nden ise soruşturma başlatıldığı yönünde açıklama yapıldı.

Hakkında admin

Check Also

18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ: SAVAŞSIZ BİR DÜNYA, GÖÇMENLERE ACİL SOSYAL KORUMA!

Bugün 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü. Savaşların yarattığı kitlesel göçler sonucunda milyonlarca insan ülkelerinden göç …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir