Home / Genel / Kiralık işçilik iş cinayetlerini artıracak

Kiralık işçilik iş cinayetlerini artıracak

Yaklaşık 15 gündür iş çevreleri ve sendikalar yeni çıkacak bu yasanın getirisi ve götürüleri üzerine yazıp çiziyor. Tartışmalar öyle bir hal aldı ki sanki bu yasa sadece özlük haklarına, ekonomik yaşamlarına ve sosyal hayatlarına yansıtacağı zararlar nedeniyle “kölelik yasası” olarak anılıyor.

Evet, sosyal güvenlik uzmanlarının bu durumla ilgili tüm kaygılarını sonuna kadar paylaşıyorum. Bununla beraber sadece bir cümle olarak “iş cinayetleri artacak” öngörüsünde bulunmaları doğru olmakla birlikte biraz daha derinleştirilmeye muhtaç bence. Öncelikle sondan başlayabiliriz bu yazıya. İşçi cinayetlerinde ciddi bir artış olacak! Bu yazımın son cümlesi. Yine her zamanki gibi yanılmak istiyorum. Rakamların beni yanıltmasını ve sizlerden bu öngörü nedeniyle özür dilemek istiyorum. Ancak bazı bilimsel gerçeklikler yanılmayacağımı söylüyor. Ne yazık ki…

Öncelikle bu yasa sonrası iş güvenliği ve işçi sağlığında nasıl değişimler olacak ona bakmak gerekiyor. İsmaillerin yaşamının bu boyutu nasıl etkilenecek?

İş güvenliği ve işçi sağlığı aslında üç ayaklı bir sehpaya benzetmek gerekir. Birinci ayağı İsmaillerin çalıştıkları alanları, yani işyerlerindeki makine, saha ve teçhizatı güvenli hale getirmektir. İkinci ayağı çalışan İsmail kardeşlerimin ve işyeri sahibi ve yöneticilerin sağlık bilincine ulaşmasını sağlamaktır. Ki bunu adı da iş güvenliği eğitimi oluyor. Üçüncü ayak ise bunların denetlenme mekanizmaları ki bu ayağı da devlet veya kurumları oluşturuyor.

EĞİTİM BOŞLUĞA DÜŞECEK

Bu yasanın bu sehpanın üç ayağından belki en önemlisi olan ilk ayağına etkisi fazla olmayacak gibi. Çalışma sahasının güvenliği ve makinelerin güvenliği hâlâ eskisi gibi olacak bence. Ama ikinci ve üçüncü ayağına etkisi beni şimdiden korkutuyor. Ülkemiz gibi iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda ciddi sorunlar yaşayan, bu konudaki bilinç sıralaması yapılsa bir çok gelişmekte olan ülkelere bile ölümlerde fark atan bir ülkede, İsmail kardeşlerimin eğitiminin ne kadar zor olduğunu her yazımızda defalarca yazdık. Şimdi bu yeni yasayla eğitim konusu imkansız bir hal alma tehlikesiyle karşı karşıya olacak. Düşünsenize bir fabrikada yıllarca çalışan bir İsmail kardeşimin eğitim süresi yıllar alıyor. Eğitimlerinin bilince dönüşüp bu sürecin davranışsal bir değişikliğe dönmesi de bir o kadar uzun. Bu yüzden birçok önlenebilir basit iş kazlarından hâlâ her gün 3-5 arası kardeşimizi kaybediyoruz. Bu zamana yayılan eğitim meselesi bir kere bu yasayla beraber tam bir boşluğa düşecek gibi görünüyor.

SÜREKLİ TECRÜBESİZLİK

Biz eğitim sorununu şu an sahada en fazla inşaat sektöründe yaşıyoruz. İnşaat sektöründe bildiğiniz gibi çok kısa süreli ve dönüşümlü bir çalışma süreci yaşanıyor. Kalıpçılar geliyor inşaata siz bu arkadaşların işe giriş muayenesini yapıyorsunuz. Aşılarını tamamlıyorsunuz. Eğitimleri işe girişte veriyorsunuz ki bu daha en temel ve kısa eğitimin ardından çalışma sürecinde hiç eğitim veremiyorsunuz. Çünkü 20-30 gün içinde bu arkadaşlarımız işlerini bitiriyor çıkıyorlar. Sonra sıvacılar, sonra çatıcılar derken 6-7 ayda inşaat tamamlanıyor. Bence doğru dürüst eğitim alamadan, ki inşaatın büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, yaklaşık 100 tane İsmail kardeşim bir inşaattan ayrılıyor. Başka inşaatlara gidiyorlar. Bu da eğitimi çok etkisiz kılıyor. Zaten yıl sonu işçi cinayetleri rakamlarında inşaat sektörü başı çekiyor.

Şimdi bu dönemsel kiralık çalıştırma yasasıyla tüm sektörlerin böyle bir riskle karşı karşıya kalma olasılığı artıyor. İkinci bir konu ise bu kazalar açısından. O da psikolojik bir sorun gibi. Bir işçinin işyerine ve işine olan en önemli saygısı zaman içerisinde orayı benimseme ve tecrübesinin artmasıyla orada olası kaza potansiyellerini kendisinin tespiti ve gözlemlemesidir. Bu kiralık işçi çalıştırma sisteminde ciddi bir risk teşkil edecektir. Öncelikle her üç ayda bir farklı işyerlerinde çalışmak durumunda olan İsmail kardeşlerimizin her işyerinde o işyerine özgü tecrübesizliği iş kazaları için en önemli risk dönemini oluşturacaktır. Ki bu tecrübesizlik sürekli bir hal alacak ve bu da kaza sayısında ciddi bir artışı beraberinde getirecektir.

DENETLEMEDEKİ EKSİKLİK DAHA DA BÜYÜYECEK

“Eğitimlerin aksayacak olması o kadar da önemli değil zaten ülkemizdeki eğitim sistemi büyük sorunlar yaşamakta” diyenlerin varlığını biliyorum. Ama iş güvenliğinde sadece eğitim değil aksayacak olan. Yazımın başlarında bahsettiğim üçüncü önemli konu ise denetimlerdi. Bizim gibi iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda bilinç oluşturulamamış toplumlarda işçi cinayetlerini önlemede en önemli silah iyi bir denetleme sistemi kalıyor. Ülkemizde bu denetlemelerin vahim bir tabloda yürüdüğünü de hemen her yazımda anlatmaya çalıştım. Ancak çıkacak bu yeni yasayla denetlemede zaten eksik olan halimiz tamamen bir fiyaskoya dönüşebilir. Devlet kurumlarının sıkı denetim yapacakları yönündeki açıklamalarına karşın açılan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri’nin (OSGB) haline hiç bakmadığını, sadece ticari anlaşmalar yapıp kafasına göre çalıştıklarını, sahada etkin bir sistemi kuramadıklarını ve buna bağlı ciddi boşlukların olduğunu her seferinde anlattım. Zaten dehşet bir hızla türeyen bu küçücük kurumları ayrı ayrı denetlemenin zor olduğu, hele ticari ilişkilerin siyasal uzantılara çok kolay döndüğü bu topraklarda denetleme zafiyeti ortadadır.

Şimdi bunlara birde köle pazarları gibi türeyecek olan işçi kiralama bürolarının eklendiğini düşünün. İnanın bu alanı bekleyen fiyasko tahmininizden de öte olacaktır. Bu büroların ticari ilişkileri bir yana, sosyal hak gasplarına uzanacak keyfiyet halini az çok tahmin etmekteyiz. Sosyal güvenlik kurumlarının bu bürolara nasıl yetişebileceği bence ciddi bir merak konusudur. Ki bunun işsizliğin inanılmaz yüksek olduğu da göz önünde tutulursa.

Keyfi uygulamaların getireceği hak gaspları bir yana burada geçici süreyle bulunacak İsmail kardeşlerimizin iş arama bulma, iş bulduktan sonra adaptasyonları inanılmaz zor görünmektedir. Aynı motivasyon düşüklüğünün işçi sağlığı ve güvenliği konusunda da olması şimdiden beklenebilir.

Bütün bunlardan daha az önemli olmakla beraber yine de göz önünde bulundurmanın önemli olduğu bir diğer konu da istatistik tutmak. Zaten bu halimizle bile iş kazası kayıtlarındaki eksikliğimiz, meslek hastalıkları konusunda kayıtsızlığımız, geçici işçi yasasıyla beraber tamamen içinden çıkılmaz bir hal alabilir.

Biliyorum bu yazı biraz öngörüler yazısı. Hayır! Öyle olmayacak şöyle olacak diyecek birçok kişi çıkabilir. Umarım ben yanılırım da onların dediği olur. Ancak şunu kesinlikle unutmamak gerekir iş güvenliği konusunda önlemler her zaman işin başında alınmalıdır. Sonrasında yeni düzenlemelere gitmek mesele değil. Çünkü geçecek bu zaman kaybı bizlere ölüm, iş kazası olarak dönecektir. O yüzden bu yasa koyucuların şimdiden bu hususlarda bizleri acilen aydınlatmaları ve önlemleri alarak içimizi rahatlatmaları gerekmektedir. Sendikaların da hiç durmadan yorulmadan bu olasılıkları ortaya koyarak düzenlemelere etki etmeleri gerekiyor yoksa yine çok geç olacak.

Saygılar…

Gökmen Özceylan

Evrensel

Hakkında admin

Check Also

18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ: SAVAŞSIZ BİR DÜNYA, GÖÇMENLERE ACİL SOSYAL KORUMA!

Bugün 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü. Savaşların yarattığı kitlesel göçler sonucunda milyonlarca insan ülkelerinden göç …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir