1300 TL’ye yükseltilen asgari ücret işçilerin eline geçmeden temel tüketim mallarına yapılan zamlar, yapılan ücret artışını sıfırlamış bulunuyor. İşçilerin, emekçilerin en temel tüketim maddesi olan ekmeğe, Ankara’da %33,İstanbul’da %25 zam yapılması hükümetin ve patronların asgari ücret üzerine propaganda ettikleri lafları çöpe atmaktadır. 4-5 kişilik bir asgari ücretli aile sadece bundan sonra ayda ekmeğe cebinden 60-75 lira daha fazla para ödeyecektir. Bunun anlamı da asgari ücrete yapılan artışın uçup gitmesidir.
Dünyada gıda fiyatlarının düştüğü, Türkiye’de buğday üretim rekorlarının konuşulduğu tartışıldığı bir ortamda ekmeğe gelen bu aşırı zammın anlamı nedir? İşçilik maliyeti mi arttı? Sabahlara kadar köhne fırınlarda yatıp kalkan, sağlık ve güvenlikleri hiçe sayılan fırın işçilerinin durumu diğer işçilerden farklı değil. Fırınlar kuralsızlığın, kayıt dışılığın en üst düzeyde uygulandığı, mülteci ve yabancı işçilerin sigortasız çalıştırıldığı, sömürüldüğü alanlardır.
2016’nın ilk ayında sadece ekmeğe yapılan zam bile asgari ücret artışını alıp götürmüştür. AKP hükümeti sermaye gruplarıyla el ele vererek, kıdem tazminatına göz diktiği, kayıt dışı çalışmayı büyüttüğü, taşeronlaştırma ve özel istihdam bürolarını oluşturmaya çalıştığı saldırı yasalarını gündeme getirmektedir. Başta yapılan ekmek zammı olmak üzere, yapılan tüm zamlar geri alınsın. Emekçiye saldırı yasaları geri çekilmelidir. Yıllardır ücretleri arttırılmayan fırın işçilerinin ücretleri artırılmalıdır. Çalışma koşulları düzeltilmeli, ilgili bakanlık fırın iş yerlerini denetleyerek, kayıt dışı ve güvencesiz çalışanların güvencelerini sağlamalıdır.