DİVAN DİRENİŞİ TBMM’ DE

HDP İstanbul Milletvekili Sayın Levent Tüzel’in,
Koç grubuna ait Divan İşletmelerinde çalışan 52 işçinin işten atılması

ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından cevaplanması istemiyle verdiği

soru önergesi aşağıda paylaşılmıştır.

İlgi göstermeniz dileğiyle
TBMM Bürosu

İstanbul Çekmeköy’e bağlı Taşdelen Mahallesi’nde üretim yapan Koç grubuna ait Divan İşletmelerinde çalışan 52 işçi DİSK/Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için, 3 işçi de imza topladıkları için olmak üzere toplam 55 işten atılmıştır. Bu işçilerin bir kısmı fabrika içinde bir kısmı fabrika önünde iki haftadır direniyor. Fabrikada gündüz üretim yapılmazken, gece Divan Otelleri’nden getirilen işçilere üretim yaptırıldığı belirtiliyor.

Divan İşletmeleri’nde zam, mesai ücretlerinin tam ödenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep eden 109 işçi daha önce imza toplamış ve DİSK’e bağlı Gıda-İş’te sendikalaşma çalışması başlatmıştır. Bunun üzerine önce 3 işçi işten atılmış, ardından ‘atılan arkadaşlarımız geri alınsın’ talebiyle yemek boykotu yapan 9 işçinin işine son verilmiş, toplam olarak 55 işçi tazminatsız işten atılmıştır.

İşten atılan ve fabrika önünde direnen işçilerle yaptığım görüşme sırasında işçilerden iki çocuğu olan 33 yaşındaki Aziz Kaynar’ın “Ben bu fabrikada onbinlerce pasta yapmışımdır. Ancak çocuğuma bir gün bile buradan pasta alamadım. Biz çocuklarımıza pasta alabilelim diye 108 arkadaş taleplerimizi sıraladık kabul etmediler. Şimdi de direniyoruz” sözleri işçilerin alım gücünü ortaya koymaktadır.

Yönetime verilen imzaların ardından 2 arkadaşıyla beraber disiplin kuruluna sevk edildiğini ve işten atıldıklarını söyleyen başka bir işçi, sabah 6.30’dan akşam 20.00’ye kadar yoğun çalışma yapıldığı, aylık 100-120 saat fazla mesai yaptırıldığını, bebeğini emziren kadın işçiyi zorla fazla mesaiye getirdiklerini, gazla çalışmanın yasaya aykırı ücretlendirildiğini, yemek molası dışında ihtiyaç molasının iptal edildiğini, kalp hastası engelli hastaya paket taşıttırıldığını, 30 yıllık bir ustanın eline aylık 1.500 TL, 10 yıllık bir işçinin eline 1.131 TL aylık ücret verildiğini, en küçük bir şikayette “kapı orada, isterseniz çalışın”, “sendikalı olabilirsiniz, ama buraya sendika giremez” denildiğini ifade etti. Bu ve benzer ifadeler 23 Şubat tarihli Evrensel Gazetesinde de yer almıştır.

Konuyla ilgili olarak;

1) Bakanlığınızca, İstanbul Çekmeköy’e bağlı Taşdelen Mahallesi’nde üretim yapan Koç grubuna ait Divan İşletmelerinde işten atılan işçilerin direnişleri iki haftadır devam ettiği basında da yer almıştır. Buradaki uyuşmazlığın, çözümü için Bakanlığınızın bir girişimi olmuş mudur?

2) Bakanlığınızca, Divan Turizm İşletmelerinde İş Kanunu ve işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden bir denetim yapılmış mıdır? Yapıldı ise, ne zaman yapılmış, bulgular nedir?

3) İşçilerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek için hak aramanın bir yöntemi olarak imza toplamaları disiplin suçu ve işyerinde huzur bozucu davranış mıdır? Bu hangi Kanun, Yönetmelik ve Tüzük’de yazmaktadır?

4) İşçilerin hak arayışlarının, sendikaya üye olmalarının “işyerinde huzur bozucu davranış” olarak gösterilip İş Kanununun 25/2 maddesiyle tazminatsız olarak işten çıkarılmasına karşı Bakanlığınızın tutumu nedir?

5) Bu tür vakalarda patronun SGK’ya yaptığı resmi bildirimde belirtilen işten atma gerekçesini esas almak yerine, bu tür işyerlerinde denetimleri sıklaştırmayı, işçilerin beyanlarını esas alacak bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?

6) Bakanlığınızca, işten atma, işyerinde direniş, iş kazası doğrudan işçinin yaşamını ilgilendiren vakaların haberlerinin takip edilip, anında ve doğrudan işyerlerinde tarafların dahil edildiği denetimler yapılması yönünde bir iş teftişi politikası oluşturulması yönünde bir çalışmanız var mı?