Home / Genel / DİVAN DİRENİŞİ BUGÜN İLK DURUŞMAYA ÇIKTI

DİVAN DİRENİŞİ BUGÜN İLK DURUŞMAYA ÇIKTI

İstanbul bölge temsilcimiz İbrahim Kızılyer’ in duruşmadan önce adliye önünde basına yaptığı açıklama şöyle;
Bundan tam 101 gün önce Koç Holdinge bağlı Divan Turizm A.Ş. işçilerinden üç’ ü hiçbir gerekçe gösterilmeden tazminatsız bir şekilde işten atıldı. Aslında işten atılma nedenlerini kendileri de çok iyi biliyordu, diğer işçi arkadaşları da. Sürekli ağırlaşan çalışma şartları, düşük ücretler, yıllardır verilen sözlerin tutulmaması ve üstüne üstlük yöneticilerin aşağılama ve hakaretlerine maruz kalmaları neticesinde işçilerimiz birlik olmuş ve sorunlarını içeren bir dilekçeye toplu olarak imza atmışlardı.
11104055_1403156140011959_202660014_n
Divan yöneticileri bu dilekçeyi dikkate aldı almasına ama bunu çok sakıncalı bir gelişme olarak dikkate aldı. İşçiler üzerindeki baskıyı arttırdı ve işten atma tehditleri başladı. Yıllarını bu işletmeye vermiş işçiler en doğru kararı vererek sendikamıza üye olmaya ve haklı talepleri için sendikamız çatısı altında birliğini güçlendirmeye karar vermiştir. Ancak Koç Holdingin acar yöneticileri sendika duyumunu alır almaz işçilerimize gözdağı vermek için bu üç işçi arkadaşımızın işine son verdi. Sendikamızın görüşme taleplerine kulaklarını tıkayan Divan yönetimi, ertesi gün arkadaşlarının işten çıkarılmasını yemekhanede protesto eden işçilerden 9 kişiyi daha gece yarısı telefonla arayarak yine tazminatsız işten atmıştır. Ertesi gün bütün işçilerimiz yarın sıranın kendilerine de geleceğini hissederek arkadaşlarının işe geri dönmesi ve sorunların sendikamızla görüşülerek çözülmesi talebiyle işbaşı yapmayarak yemekhanede beklemeye başlamışlardır.
Birkaç saat içerisinde sorunun çözüleceğini düşünen işçilerimiz, işverenin uzlaşmaz tutumu nedeniyle üç gün iki gece boyunca fabrika yemekhanesinde mahsur kalmışlardır. İşçilerimizi yıldırmak için yemek ve su ihtiyaçları karşılanmamış, dışarıyla irtibat kurmamaları için prizlerin elektriği kesilmiş, artık hiçbir yerde iş bulamayacaksınız gibi tehditlerle işçilerimiz kışkırtılmıştır. Ancak arkadaşlarımız bu oyuna gelmemiş, hiçbir şeye zarar vermeden, bu onurlu mücadelelerini fabrika önünde sürdürmeye karar vermiştir. 101 gündür bu işçiler işimizi aşımızı geri istiyoruz diye haykırmaktadır. Ama Koç’ un gözü kör, kulağı sağırdır. Ne hak hukuk tanırlar ne emeğe saygı duyarlar.
Kamuoyunu yanıltmak için bakın bizim birçok fabrikamızda sendika var, biz sendikaya karşı değiliz, bu işçiler bu nedenle atılmadılar şeklinde açıklamalar yaptılar. Bakınız bugün o fabrikaların hepsi ayakta. Ford, Tofaş, Türk Traktör, Arçelik ve daha birçok fabrikada işçiler, Koç’ un karşı olmadığı, hatta çok sevdiği sendikalardan istifa ediyorlar. Bu artık sürdürülebilir bir durum değildir çünkü. Madem para bende, ben ne dersem o olacak diyorlar. Yasalar benim istediğim gibi olacak, maaşları ben belirleyeceğim, sendikanızı bile ben seçeceğim. Yok öyle yağma Koç’ um. Bunların hesabını vereceksiniz. Eğer bu ülkede adalet diye bir şey varsa, eğer bu ülkede hukuk diye bir şey varsa hesap vereceksiniz. Anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye oldukları için işten attığınız bu işçiler yüz gündür evlerine ekmek götüremiyor. Bugün bunun hesabını sormaya geldik. Haklı olduğumuzu ve kazanacağımızı biliyoruz. Hukuk ezenlerin değil ezilenlerin yanında olmalı. Biz mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.
Buradan metal işçilerinin direnişini selamlıyoruz. Onların kavgasıyla bizim kavgamız aynı. Ekmek kavgasıdır bu. Onurlu ve insanca bir yaşam kavgasıdır. Biz sendikalaşma mücadelesi verirken onlar patronların sendikasından kurtulmaya çalışıyor. Zulmün olduğu yerde direnmek haktır. Bugün işçi sınıfı her yerde bu zulme karşı direniyor.
Yaşasın İşçilerin Birliği

Hakkında admin

Check Also

18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ: SAVAŞSIZ BİR DÜNYA, GÖÇMENLERE ACİL SOSYAL KORUMA!

Bugün 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü. Savaşların yarattığı kitlesel göçler sonucunda milyonlarca insan ülkelerinden göç …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir