Gıda İş DİSK Gıda Sanayii İşçileri Sendikası
DİSK’in, asgari ücretin 1800 net olması, taşeronlaştırma ve iş cinayetlerine karşı düzenlediği Lüleburgaz mitingi yapıldı. 12.00’de Hükümet Konağı önünde toplanılmaya başlandı. 13.00’de yürüyüşe geçildi. Yol boyunca toplanan halk, mitinge katılan işçi ve emekçilere alkışlarla destek verdi. Mitinge yaklaşık iki bin kişi katıldı.
Mitinge, DİSK’in Trakya’daki şubelerinden Genel-İş, Gıda-İş, Birleşik Metal-İş, Lastik İş, Tekstil, Emekli Sen katıldı. Diğer sendikalardan KESK’e bağlı sendikalar pankartlarıyla katıldı. Kristal-İş ve Petrol-İş pankart açmadı, ancak şube yöneticileri katıldı. Cam işçileri, sendikaları pankart açmasa da kalabalık bir grup halinde mitinge katıldılar. Siyasi partilerden CHP, EMEP, Birleşik Haziran Hareketi katıldı. Danone işçilerinin kitleselliği ve coşkusu alana yansıdı. En gür sloganı Danone işçileri atıyordu ve “bugün bayram var” sloganı dikkat çekti. Kortejden sık sık, “Danone işçisi yalnız değildir” sloganları atıldı.
Mitingde açılış konuşmasını, DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday yaptı.
Kuday’dan sonra DİSK Genel Başkanı Kani Beko konuştu. Beko konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ak Saray’ı “itibar için yaptık” dediğini hatırlatarak, Erdoğan’ın itibar aradığını, “Ancak itibar arıyorsa demokrasi, bağımsızlık, özgürlük mücadelesinde ölen Deniz Gezmişlere baksın. O güzelim şiirleri yazan Nazım Hikmet’e baksın. İtibarı ne olduğunu anlamak istiyorsa, gezi Direnişi’ne ve direnişte mücadele eden, sakat kalan, şehit düşen insanlara baksın. DİSK’in direniş çadırlarında direnen işçilere baksın. İtibar oralarda.” diyerek, Ak Saray’ın yapılmasını protesto etti.
Taşeron işçiliğinin kölelik sistemi olduğunu, iş cinayetlerinin en önemli nedenlerinden olduğunu, taşerona karşı direnen işçilere, bu onurlu mücadelelerinden dolayı teşekkür etti. İş cinayetlerini fıtrat olmadığını, çalışma koşullarının sonucu olduğu, bu kötü gidişi de, mücadele ederek ortadan kaldıracaklarını söyledi.
Beko konuşmasında, torba yasaya da değindi. Torba yasanın ‘çorba yasa’ olduğunu, torba yasanın içine sokulan “İş Güvenlik Reformu” yasasıyla, “terör tehlikesi var” diyerek işçileri iyice köşeye kıstıracaklarını, grev yapan işçilerin çadırlarını sökeceklerini, eğer bu yasa çıkarsa ülkenin açık hapishaneye döneceğini, hak aramanın önünün kesileceğini anlattı. Sendikaların şu andaki örgütlülüğünün hak ettiği yerde olmadığını, emekten, eşitl,itken, barıştan yana partilerinde hak ettikleri yerde olmadıklarını, mücadele ederek, örgütlenerek bu durumda çıkılabileceğini hatırlatarak, “Önünde sonunda AKP yıkılacaktır. Ve işçiler, emekten, barıştan, eşitlikten yana partileri iktidar yapacaktır. Bunun için mücadele etmeliyiz, çalışmalıyız.” dedi.
