Kaynak: TÜİK, DİSK-AR ve IMF Veritabanı
1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari ücret, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybetmiş, 1978 ve 1999 yılında ulaştığı seviyeye ancak 2004 yılında yeniden ulaşabilmiştir. 2005 yılından bu yana ise asgari ücret neredeyse yerinde saymaya devam etmiştir.
Hâlbuki asgari ücret kişi başına milli gelir oranında bir artış kaydetseydi bugün brüt 2142 TL, net 1690 TL[1] olacaktı.
Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında en uzun çalışma sürelerine ve en az ücretli izin hakkına sahip olan işçiler Türkiyeli işçilerdir. Bununla birlikte ücretlerin en fazla baskı altında olduğu ülkelerden biri Türkiye’dir. Açlık ve yoksulluk sınırının altında sefalet ücreti olarak belirlenen asgari ücret, insanca yaşanacak bir ücret düzeyine getirilmelidir.
ASGARİ ÜCRET NET 1900 TL OLMALIDIR!
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 2015 yılı itibarıyla aylık 2129 TL’nin üzerindedir. 4 kişilik hane için işçilerin payına düşenin sadece birini talep etme en tabi hakkıdır. Hane başına milli gelirden düşen pay aylık en az 8 bin 516 TL’dir.
Ekonomik değerleri yaratan, tüm zenginliklerin kaynağı emektir. Ancak emeğe yarattığı zenginliklerden pay verilmemektedir. Asgari ücretteki artış 1977 yılından bu yana kişi başına milli gelir oranında artsaydı bugün yaklaşık net 1700 TL olacaktı.
DİSK-AR Beslenme Kalıbı üzerinden yaptığımız hesaplamalara göre 4 kişilik bir hane için açlık sınırı Kasım 2015 için bin 405, yoksulluk sınırı 4 bin 443 TL’dir. Asgari ücret için belirlenmesi gereken gerçek tutar aslında yoksulluk sınırının üzerindedir. Yoksulluğa mahkum eden ücrete asgari ücret denmez! Asgari ücretlinin İki kişi çalışmasına rağmen çocuklarını yoksulluğa mahkum etmemesi için kimi sosyal desteklerle birlikte en az 1900 TL şarttır!
Türkiye’de eğitimden sağlığa her şey AKP hükümeti döneminde paralı hale getirilmiş durumdadır. Bu nedenle asgari ücret için “sosyal haklar şart”. Asgari ücretle çalışanlar için elektrik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır. İşe gidiş gelişlerde ulaşım ücretsiz olmalıdır. Eğitimde hiçbir ad altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri devlet tarafından karşılanmalı, sağlık tümüyle parasız olmalıdır. Çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri kamusal parasız kreş şarttır. Tüm bu taleplerimizin yanında en önemli taleplerimizden biri de asgari ücretin belirlenme sürecinde işçi sınıfının söz hakkıdır!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu yıllardır bir ortaoyununa dönmüştür. Asgari ücretin belirlenmesi süreci bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Araştırmada büyüme oranları için TÜİK 2007 yılı öncesi GSMH verileri ile GSYİH 2007 yılı sonrası verileri, kişi başına milli gelir için OECD, IMF ve TÜİK verileri, asgari ücret için ÇSGB asgari ücret istatistikleri esas alınmıştır. Enflasyon oranları için 1994 sonrası için 1994 yılı endeksi esas alınmış, daha önceki yıllar için ilgili dönem serileri kullanılmıştır. Reel asgari ücret verileri, enflasyon serisi ile asgari ücret artış oranlarının endekslenmesi ile oluşturulmuştur. 2014 yılı büyüme oranları ve kişi başına düşen milli gelir için IMF veritabanı, yıl sonu 12 aylık TÜFE ortalaması için TCMB beklenti anketi uygun ortalama verileri dikkate alınarak hesapladığımız değerler kullanılmıştır.
[1] Net ücret hesaplanırken, yaklaşık bir rakam vermesi için mevcut brüt net ücret oranı katsayı olarak kullanılmıştır. Brüt ücret 2014 yılında ortalama brüt ücret 1071 TL, net ücret asgari geçim indirimi dahil ortalama 846 TL’dir. Net/Brüt oranı 0,7899 olarak alınmıştır.]]>
