TAKSİM DİVAN OTEL ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI

12 gün önce sendikamıza üye oldukları için tazminatsız işten çıkarılan işçilerimizle birlikte Taksim Divan Otel önünde basın açıklaması gerçekleştirdik. Genel Sekreterimiz Seyit Aslan’ ın açıklaması şöyle;

Koç Holding bünyesinde faaliyet sürdüren Divan Turizm İşletmelerinin Çekmeköy’ de kurulu fabrikasında, sendikamıza üye yüz beş işçiden on iki si, 12 gün önce işten atıldı. İşçi arkadaşlarımız sadece sendika hakkını kullandıkları için işten atıldılar. Sadece anayasal haklarını kullandıkları için işlerine son verildi. Yıllarını bu fabrikaya vermiş arkadaşlarının işe geri dönmesini isteyen işçilerimiz üç gün boyunca işten atılan arkadaşlarının işe geri alınması için dayanışma göstermiş, iş yerinde atılan işçi arkadaşlarına sahip çıkmış ve işe geri alınmalarını istemişlerdir. Ve aynı zamanda çözüm için sendikamızın tanınmasını talep etmişlerdir. Divan yönetiminin bu haklı taleplere cevabı yine sert ve acımasızca oldu. 40 işçimizin daha tazminatsız bir şekilde işlerine son verildi. Bugün fabrika önünde bekleyişlerini sürdüren işçilerimiz 12 gündür seslerini Koç ailesine ve kamuoyuna duyurmaya çalışıyor. Bu gün yine burada haksız ve keyfi biçimde atılan işçiler olarak taleplerimizi bir kez daha haykırıyoruz. Atılan işçiler geri alınsın. Sendikal hak ve özgürlüklere saygı duyulsun.
Divan’ da çalışan 15-20 yıllık işçiler açlık sınırı civarında maaşlarla çalışıyor, geçinebilmek için zorunlu olarak fazla mesailere kalıyorlar. Öyle ki çocuğunu emzirmek zorunda olduğunu söyleyen kadın işçilerimiz bile işten çıkarılma tehdidi ile fazla mesaiye bırakılıyor. Engelli çalışanlarda Divan yönetiminin uygulamalarından nasibini alıyor ve çalışmamaları gereken zor işlerde çalıştırılıyor. Üstelik fabrika yöneticileri her fırsatta işçilerimize hakaretler edip aşağılamaktadırlar. Bunlar, Türkiye’nin en büyük patronlarından Koç Holdingin fabrikasında yaşananlardan sadece birkaçı. Divan pastanelerinde, otellerinde yediğiniz o güzel pastaları yapan ustaların hiçbirinin çocuğuna o pastalardan alacak gücü yoktur. Hiçbirinin bu pastanelerde eşi ile dostu ile oturma şansı hiç olmamıştır. Ve çalışma şartlarını biraz olsun düzeltebilmek için en doğal hakları olan sendikalı çalışma yolunu seçtiklerinde aldıkları cevap işten atılmak olmuştur.
Geçtiğimiz günlerde Koç ailesinden Ali Koç’un bazı açıklamaları basında yer almıştı. Açıklamasında işsizlik ve yoksulluğun giderek arttığını, işçi ücretlerinin çok düşük olduğunu, memleketin gidişatının kötü olduğunu ve iki çocuğunun geleceğinden endişe duyduğunu belirten Koç, birde memlekette ahlak krizi yaşandığından bahsediyor. Bu sözler herkesten çok 12 gündür fabrika önünde çocuklarının geleceği ve insanca çalışma koşulları için direnişte olan Divan işçilerinde şok etkisi yapmıştır. Siz hiç işten atılma korkusu yaşadınız mı? Asgari ücretle ay sonunu nasıl getiririm diye hesap yaptınız mı? Krizleri fırsata çevirmekle ün yapmış Koç ailesi, 52 işçisi fabrika önünde işe geri alınmayı beklerken bu açıklamayla olup biteni gizleyebileceğini, bu işten yine karla çıkabileceğini düşünüyorsa yanılmaktadır. Sendikaya karşı olmadıklarını, 15-20 yıllık işçilerin hepsinin aynı gün disiplin suçu işlediği için tazminatsız işten çıkarıldığına kamuoyunu inandıracağını zannediyorsa yanılmaktadır. Nasıl oldu, 17 yıldır çalışan işçiler bir günde disiplin suçu işlediler. Kaldı ki yıllardır her türlü baskı ve sindirme altında çalışan işçilerin birleşmeleri ve mücadeleye katılmaları disiplin suçu olarak görülüyorsa, biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. İşçilere karşı yapılan hiçbir hukuksuzluk karşılıksız kalmadı, kalmayacaktır. Hiçbir şekilde işten atılmaları, kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Talebimiz çok açık ve nettir. Yaptığınız yanlıştan geri dönün ve işçileri işe geri alın. İşçilerinizin sendikalı çalışma hakkına, sendikamızda örgütlenme hakkına saygı gösterin. Gıda İş sendikası olarak işçilerimiz ve aileleri ile beraber her türlü eylemlerle tüm meşru haklarımızı kullanarak sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan ilan ediyoruz. Koç Holdingin her işletmesi eylemin bir aracı olacaktır. Her kurumunuzun kapısını aşındıracağız ve işçiler geri alınana kadar mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Kamuoyunu işçilerimize destek olmaya dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.