Gıda İş DİSK Gıda Sanayii İşçileri Sendikası
Kardeşler, işçiler, emekçi arkadaşlar;
Bizler Ülker’ in Topkapı’daki çikolata fabrikasında 15-20 yıldır çalışan işçileriz. Yani sizlerden biriyiz. Yıllardır üyesi olduğumuz Öz Gıda İş sendikasından istifa ederek DİSK’e bağlı Gıda İş sendikasında örgütlenmeye karar verdik. Bu anayasal hakkımızı kullandığımız anda kendimizi kapının önünde bulduk. Bizler tazminatımızı alıp gitmek yerine direnmeyi seçtik. Çünkü biz; işimize geri dönmek istiyoruz. Ama eski kölelik şartlarında değil. Daha iyi bir maaşla, daha insani koşullarda, huzurlu bir ortamda çalışmak istiyoruz. Bunları şimdiki sendikayla başaramayacağımızı hepimiz biliyoruz. Bunu ancak beraber başarabiliriz. Biz sadece ilk adımı atma cesaretini gösterdik. Ve on kişiyle sesimizin ne kadar güçlü çıktığını gördük. Birleştiğimizde ne kadar güçlü olacağımızı bir düşünün ve bu direnişe katılın. Hep birlikte patron-sendika işbirliğine karşı seslerimizi birleştirelim ve bu koşulları değiştirelim.
Asgari ücret kadar maaş alıyoruz. Zorunlu olarak fazla mesai yaptırıyorlar. Hakkımız olan yıllık izinlerimizi istediğimiz gibi kullanamıyoruz. Havasız ve çok küçük soyunma odalarında üst üste giyiniyoruz. Tuvaletler ve lavabolar yetersiz ve pislik içinde, 10 dakikalık ihtiyaç molalarımız sıra bekleyerek geçiyor. Sözde arıtıyoruz dedikleri ama kendileri içmedikleri musluk suyunu içiyoruz. Acil hastamız oluyor, cenazemiz oluyor izin vermiyorlar. Uyarmamıza rağmen iş kazası olmadan tedbir alınmıyor. Yani ne iş güvenliği var ne işçi için sağlıklı koşullar. Bel fıtığı, boyun fıtığı olmayan arkadaşımız yok neredeyse. Sorunları dile getirdiğimizde ise tehditle, baskıyla karşılaşıyoruz. Bu sorunları çözmesi gereken sendika temsilcileri işveren gibi davranıyor. Söz hakkımız yok. Sözleşme zamanlarında da olmayacak şeyi istemenin alemi yok diyorlar. Temsilcileri biz belirleyemiyoruz. Sanki kapalı cezaevindeyiz, gardiyanlarımızda sendikacılar. Patronun belirlediği sendikadan başka ne beklenir ki. Artık yeter diyoruz. Bıçak kemiğe dayandı. Bugüne kadar bizi hep böldüler. Sağcı solcu diyerek böldüler, dini duygularımızı kullanarak sömürdüler. Bu zulmü bize reva görenlere karşı, emeğimizin ve alın terimizin hakkını alabilmek için birleşmeliyiz. Hepimiz için direniyoruz, hepinizi bekliyoruz. ZULME KARŞI DİRENMEK HAKTIR. BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ.
