Koronavirüsten enfekte olanların sayısı artıyor. En başından alınması gereken önlemler alınmadığı gibi, önlemler sürece yayılarak hastalığa davetiye çıkarılıyor. Fabrikalar çalışsın, üretim durmasın, ekonomik dengeler bozulmasın anlayışı işçilerin hayatını hiçe sayıyor. Evde kal çağrılarının bir karşılığı yok. İşçiler fabrikada, toplu üretim devam ediyor. Servislerde toplu ulaşım sürüyor. Yemekhanede sosyal mesafe yok. Gerekli hijyen koşulları oluşturulmuyor.
İşçilere koruyucu ekipman verilmiyor. Bilim kurulu dinlenmiyor, sağlık örgütleri sürece dahil edilmiyor; sendikaların, emek ve meslek örgütlerinin fikri alınmıyor. Deyim yerindeyse adeta toplum olarak felakete sürükleniyoruz. İçişleri Bakanlığı’nın dün sokağa çıkma yasağının başlamasına iki saat kala yayınladığı genelge ile 30 büyükşehir ve Zonguldak ilini kapsayan yasak, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere ekmek fırınlarına, marketlere ve alışveriş işletmelerinin önüne akın etmesine sebebiyet verilerek koronavirüsün yayılmasına davetiye çıkarılmıştır.
Sokağa çıkma yasağı doğru olmadığı gibi, yaşanan bu durum koronavirüsün yaygınlaşmasına neden olacaktır. Yapılan bu uygulamanın sorumluluğu büyüktür ve ağırdır. Çözüm sokağa çıkma yasağı ilanı değildir. Daha fazla önlem alınmalı, daha yaygın test uygulanmalı. Çözüm, zorunlu çalışacak işletmeler dışında tüm işyerlerinde üretimin durması, işçilerin hiçbir gelir kaybına uğramadan ücretli izinli sayılmasıdır.
Zorunlu çalışılan işyerlerinde ise hijyen, koruyucu ekipman araçlarının tam sağlanması, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve çalışma saatlerinin düşürülmesi gereklidir. Zorunlu çalışan işyerlerinde makine başında, serviste, yemekhanede en az iki metre sosyal mesafe korunmalıdır. İş işten geçmeden, sokağa çıkma yasağı kararı değil, acil ve gerçek önlemler alınmalıdır.
Seyit Aslan
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı