Gıda İş DİSK Gıda Sanayii İşçileri Sendikası
2020 yılının 8 Mart’ına giderken ne yazık ki ne kadın haklarına ne de çalışma yaşamına dair kadınların sorunlarına yönelik herhangi bir iyileştirme ve gelişmeden söz edemiyoruz. Gittikçe derinleşen ekonomik krizin etkileri kadınları daha da derinden etkilemekte, yaşam şartlarını daha da zorlaştırmaktadır.
Krizin en büyük etkilerinden biri olan işsizlik bütün emekçileri etkilediği gibi kadınları daha fazla işsiz bırakmakta veya düşük ücretle çalışmaya zorlamaktadır. Esnek ve güvencesiz çalışma, evde parça başı iş, düşük ücret ve uzun çalışma saatleri kadınlar için öngörülen yaşam ve çalışma biçimi…
Bütün bunlara bir de savaş ortamı eklendiğinde yaşam kadınlar açısından çekilmez ve sürdürülemez hale geliyor. Kadın cinayetleri her geçen gün artmakta ve buna karşılık caydırıcı cezalar olmadığı gibi taciz, tecavüz ve istismar olaylarında iyi hal indirimleri kadınları güvencesiz bir yaşama mahkum kılmayı amaçlamaktadır.
Çözüm yolu bulamayan emekçi kadınlar sıkışmışlığın ve çaresizliğin girdabında çocuklarıyla veya aileleriyle birlikte ölümü seçebiliyorlar. Yani emekçi kadınlar için dışarıda savaş ve sömürü içeride şiddet ve açlık var.
Üçüncü bir yol daha var o da MÜCADELE…
Halklara, işçilere, emekçilere dayatılan bu açlık, yoksulluk ve sömürü düzenine bütün dünya da emekçiler karşı çıkıyor ve bu yağma sömürü düzenini kabul etmeyeceklerini bildiren gösteri ve eylemler yapıyorlar, sokakları terk etmiyorlar. Bu gösteri ve eylemlerin yine en önünde emekçi kadınlar yer alıyor ve direniyorlar.
DİSK/Gıda-İş Sendikası olarak kadınlara reva görülen, dayatılan bu sömürü ve şiddet sarmalından ancak ve ancak birlikte mücadele edersek çıkabileceğimize inanıyoruz. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz.
Eşit işe eşit ücret talebimiz hala güncelliğini koruyor ve kreş hakkımızı geri istiyoruz alacağız.
Güvencesiz ve esnek çalışma yasaklansın.
Yaşasın 8 Mart! Yaşasın kadın dayanışması!
DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri
Olcay Ozak
