AYRIMCILIĞA, EŞİTSİZLİĞE, YOKSULLUĞA VE ŞİDDETE SON!

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü”nde, dünyanın dört bir yanında kadınlar; ayrımcılığa, eşitsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, istismara ve şiddete karşı alanlara çıkıyor.

Türkiye’de 2018 yılının Ekim ayında, en az 34 kadın cinayete kurban gitti. Yılın ilk on ayında ise, en az 363 kadın öldürüldü. Kadınlara uygulanan şiddet ve istismar sistematik olarak devam ediyor. Yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlik ortamında şiddet daha da artıyor. Kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorunu olarak; düşük ücret, işsizlik ve sigortasız çalıştırılma karşımıza çıkıyor. Kadın işsizlik oranı yüzde 14.6, genç kadın işsizliği ise yüzde 25.6 gibi yüksek bir oranda bulunuyor. Cinsiyetçi iş bölümü, kadınların hangi işlerde çalışacağını belirliyor ve kadın istihdamını belli sektörlere sıkıştırıyor. Kayıt dışı istihdam sorunu, en çok kadınları vuruyor. Kadınların payına daha çok güvencesiz istihdam ve çalışma düşüyor.

Aynı sektörde çalışsalar, aynı eğitim düzeyine sahip olsalar bile kadınlar, erkeklerden daha düşük ücret alıyor. Kadın işçiler, patronlar tarafından sendikasız çalışmaya mahkum ediliyor ve ağır çalışma koşullarına itiraz etmemeleri yönünde kadın işçilere psikolojik şiddet uygulanıyor. Yaşanan bu durum iktidarların politikalarından bağımsız değil. Her alanda olduğu gibi kadınların yaşadığı sorunları çözmek yerine, daha çok ağırlaştıran bir politika izlenmektedir. İktidar bu tutumundan vazgeçmeli, kadınların her alanda yaşadığı sorunlara acil çözümler bulmalıdır.

Kadına karşı şiddet toplumda kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizlikten, güç eşitsizliğinden kaynaklanır. Eşitlik sağlanmadıkça şiddetle mücadele edilemez. Şiddete uğrayan kadınların yaşadıkları hayata sadece çaresizlikten katlanmak zorunda olmadıkları bir kamusal koruma sağlanmalıdır. Kadınların, ülkenin her yanında ücretsiz ve hemen başvurabileceği yeterli sayıda danışma merkezi, psikolojik ve hukuki destek alabilecekleri kurumlar ve sığınma evleri açılmalıdır. Kadınların toplumsal üretim süreçlerine katılması için çocuk, hasta ve yaşlı bakımının ve ev işlerinin toplumsallaştırılması için gerekli düzenleme ve çalışmalar yapılmalıdır.

Kadınların ekonomik özgürlüğü için çalışmasının önündeki engeller kaldırılmalı; sosyal güvenlik, parasız eğitim ve parasız sağlık hakkından yararlanılması sağlanmalıdır. Evde, sokakta, işyerinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumluları yargılanmalı ve caydırıcı yasal tedbirler alınmalıdır. Yaşamın her alanında eşitliğin inşa edilmesi, eşitliğin kalıcı hale gelmesi ve kadınların şiddetten, yoksulluktan, işsizlikten, güvencesizlikten uzak hayatlar kurabilmesi için tüm devlet olanakları seferber edilmelidir.

TÜRKİYE GIDA SANAYİİ İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL MERKEZİ