ÇAY İŞÇİSİ BASKI VE TEHDİTLERE ‘ARTIK YETER’ DEDİ

Karadeniz’de çay işçileri hak gasplarına ve sendika değiştirmeleri için yapılan tehdit ve sürgünlere ‘Artık Yeter’ dedi. Sendikamız Gıda-İş’te örgütlenmeye karar veren çay işçileri Rize’de buluştu. Trabzon, Artvin, Rize ve Giresun’da çay fabrikalarında çalışan yüzlerce işçi Sır Düğün Salonu’nda yapılan toplantıda kürsüye çıkan çay işçileri baskılara karşı DİSK/Gıda-İş dediler.  İşçiler yıllarca yasal haklarının nasıl engellendiğini anlattı ve yaşadıkları hak gasplarından örnekler verdi. Karadeniz insanının heyecanı ve coşkusunun yansıdığı toplantıda konuşan işçiler, baskılar nedeniyle katılımın az olacağı endişesi yaşadıklarını ancak tüm baskılara rağmen katılımın iyi olması çay işçisinin davasına sahip çıktığının göstergesi oldu. İşçilere büyük bir moral ve güç veren toplantı belki de en iyi özetleyecek cümleyi toplantının ardından telefonla işyerinden çalışma arkadaşını arayan çay işçisi veriyor :  “Çay işçisi bugün bir devri kapatıp yeni bir devir açtı.”

TİS İMZALANDI DOĞUM ÜCRETİ DÜŞTÜ

Hopa’dan toplantıya katılan Rezzan isimli kadın işçi, önceden doğum ücreti olarak 48 TL aldıklarını ancak Öz Gıda-İş’in imzaladığı yeni TİS’le doğum ücretinin 30 TL’ye düştüğünü söyledi.  Böyle birşey nerede görülmüş diye soran Rezzan, “İşçiler olarak tehdit ediliyoruz, baskı altındayız ve yalnızız” dedi. Kendi iradesiyle ve isteyerek DİSK’e üye olduğunu anlatan Rezzan “Ezilmeden mağdur olmadan çalışmak istiyorum. Bunun için sendikamı DİSK’i seçtim” dedi.

BİZE MÜCADELE EDECEK SENDİKA LAZIM

Taşçılar Çay Fabrikası’ndan Recep Akyıldız, edebiyatçı değilim, güzel sözlerden anlamam diyerek “Ben işçiyim, çalışırım. Benim ellerim nasırlı. Sendikamızın başkanı işçilik etmiş söyledi. Hoşuma gitti. Bizim halimizi işçilikten gelen insanlar anlar. Bizim işimiz çalışmaktır” dedi.  Bize A parti B partili değil, vekil olmayı gözüne koyan sendikacı değil, bizim için mücadele edecek gönlümüzde taht kuracak sendikacıların gerekli olduğunu belirten Akyıldız “İşçinin hakkını savunacak sendikacı lazım. Bizim sırtımıza çıkıp vekil olmayacak. Seyit başkana ‘mücadeleye var mısınız’ dedim. Varım dedi. Biz mücadele edecek sendikacı lazım” dedi.

SENDİKALAR BİZİ AĞDUR ETTİ

Sendikal örgütlülükte işçilerin gözünün çevrildiği, çay işçisinin ‘amiral gemisi’ olarak nitelenen paketleme fabrikası işçileri de toplantıya katıldı. 100. Yıl Paketleme Fabrikası’ndan Mustafa Kiraz, buraya gelen tüm sendikaların ‘işçinin mağduriyetini gidereceğiz’ dediklerini ama tersini yaptıklarını hatırlattı. İşçinin bu sendikalar yüzünden hep mağdur olduğunu anlatan Kiraz “Biz Çaykur işçisi olarak artık bu mağduriyete son vermek istiyoruz” dedi.

İLK ÜYE ALKIŞ ALIYOR

Trabzon Of Çay Fabrikası işçisi Hayrettin Kaplanoğlu, DİSK Gıda-İş Sendikası’na ilk üye olan işçi olduğunu söyleyince salonda alkışlar yükseliyor. Çay işçilerinin yüzde 80’nin aynı zamanda çay üreticisi olduğuna dikkat çeken Kaplanoğlu, sendikanın bu mücadelede yanına çay üreticilerini de alması gerekliliğine dikkat çekti. Çay işçisinin 6 yıldır sendikaların yetki mücadelesinin arasında kaldığını belirten , “Tüm baskılara rağmen artık yeter dedik. Sendikamızın ilk üyesi olmaktan gurur duyuyorum.”

Cebinden çıkardığı maaş bordrosunu gösteren Azaklı Çay Fabrikası işçisi Şeref , Özgıda-İş geldikten sonra geçen 6 yılda aldığım ücrette ilerleme değil gerileme olduğunu söyledi.

NEDEN BURADAYIM?

Fındıklı Çay Fabrikası işçisi Kadirhan Kadıoğlu, baskılar nedeniyle ne yazık ki sendikasız kaldıklarını ve yıllardır hak kayıpları yaşadıklarını ifade etti. ‘Neden buradayım?’ sorusuna “DİSK’e Gıda-İş Sendikası’na inandığım için buradayım” cevabını veren Kadıoğlu “Aralık ayından bu yana Gıda-İş’le birlikte nasıl bir sendika istediğimizi konuştuk. Sendikal bürokrasiye karşı, sendikamızı yeniden kurmak için buradayım. Biz iktidarın baskısını değil saygı istiyoruz. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Onun için birleşmeliyiz.”

İŞVERENLE KOL KOLA SENDİKA OLUR MU?

Toplantıya gelirken yeterli katılım olacak mı tereddüdü yaşadığını anlatan Derepazarı Çay Fabrikası’ndan Erol Koyuncu, “Ama gördüm ki çay işçisi davasına sahip çıkmış” dedi. Of’taki işçi arkadaş sendikaya ilk üye olduysa ben de fabrikamda DİSK’e ilk üye olan işçiyim diye gururla konuşan Koyuncu “Ben birinciliği Tirebolu’ya sürüldüğüm için kaçırdım” sözleri salonda kahkalara neden oldu. “İşverenle kol kola giren sendikadan işçiye hayır gelir mi? İşveren ‘şu sendikaya geçin ben size haklarınızı vereceğim’  der mi” diye diye takılıyordum. Şimdi hanım benden çok alıyor ve bana takılıyor. Ne hale geldiğimizi artık görelim” dedi. Çaykur’da işçilere baskı yaparak derenin önüne set çekmek istenildiğini ama o derenin akacağını, ilerleyeceğini anlatan Koyuncu “Bu hükümet yalandan uğraşmasın, insanlık kazanacak.”

ÖZ GIDA-İŞ NEYE SEVİNİYOR?

Çayeli Çay Fabrikası işçisi Nedim Demirci, Öz Gıda-İş Sendikasının temsilcilerine TV’de imzaladıkları sözleşmenin sorulduğunu anlatarak “Temsilciler ‘sevincimizden, heyecanımızdan bir şey anlatamıyoruz’ geldi o da maaşımızı eritti.”

SIKINTI VAR ARTIK

“Sayın başkan bize yüreğini açtığını söyledi. Nedim dayının yaptığı konuşmadaki heyecanı görünce DİSK’te bütünleşeceğimize inanıyorum” diye konuşan Işıklı Çay Fabrikası’ndan Yusuf Karaca, Karadeniz’de bir laf vardır ‘sıkıntı yok’ sıkıntı yok diye diye buraya geldik. Artık sıkıntı var dediklerini ifade eden Karaca “ Baskı var, sürgün var evet ama korkmayacak kimse. Davamıza sahip çıkıp bu baskılara son vereceğiz.”

SİYASİLER GELİP GEÇER, İŞÇİLER KALICIDIR

Burada 40 yıldır bir sendika vardı, bu sendikayı haklarımızı almak için değiştirdik ama alamadık diye konuşan 100. Yıl Paketleme Çay Fabrikasından Şevki Çağıran “DİSK’i haklarımızı almak için buraya çağırdık” dedi.  Siyaset yapanlar bugün var yarın yok ama biz işçiler yarında burada olacağız diye konuşan Çağıra “ Bizi korkutmasınlar. İşçisi olmayan devletin geleceği yoktur. Gidelim arkadaşlarımızı ikna edelim. DİSK’i buraya çağırdıysak demek ki bir sıkıntı var.  Demirel zamanında çay fabrikası sayısını 45’e çıkardı ama partisi bugün nerede, mecliste bile yok. Bu hükümette de ilelebet olmayacak. Ama işçiler burada olacak. Rizeli bir iş yaparsa lider olur. Sanatta siyasette iş dünyasında da bu böyle.  Biz de DİSK’le bunu başaralım” dedi.

SİZİN İÇİN BURADAYIZ

Celal Ovat (DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı): İşçi ve emekçiler direnişlerinde Çaykur işçisinin ürettiği çay ile ısındı. İstanbul’da tekstil, İzmir’de metal, Ağrı’da elektrik Karadeniz’de çay işçisinin mücadelesi demleniyor. Karadeniz için en önemli ürün çay ama çayda sıkıntı var. Çayda üreticinin işçinin sorunu var. Burada 6 yıldır çay işçisine karşı örgütlenen bir sendika işçiye dayatılmaya çalışılıyor. İşverenin gücüyle gelen sendika var. Biz buraya sendikalar arasındaki kayıkçı kavgasına gelmedik. Biz çay işçisinin iradesi ve birliği için buraya geldik.

İŞÇİYLE KUCAKLAŞMAK İÇİN KOLARIMIZI AÇTIK

Kani Beko (DİSK Genel Başkanı): Çay işçisi mutluysa, imzaladığı TİS’ten memnunsa, çalışma şartları güzelse, mevsimlik işçi işsiz kalmayacaksa biz o mutluluğu alkışlarız. Ama burada  çay işçisi mutlu ve huzurlu değil. DİSK’in gücünü işçilerden alıyor. Çaykur’da sizinle beraber olmak ve örgütlenmek istiyoruz. DİSK, işçi evet demeden TİS imzalamaz. işçiler bir arya gelip tartışıp taleplerini ortaya koyar biz TİS’i öyle imzalarız. Biz DİSK olarak kollarımızı açtık çay işçisiyle kucaklaşmak örgütlenmek istiyoruz. Çaykur işçisiyle aile olmak istiyoruz. Çaykur’da bu adaletsizlik ve esaret kalksın istiyoruz. Çaykur’da 5-6 yıldır çay işçisi zam alamamış. Bazı yerler özelleştirilerek kadrolu işçi yerine taşeron işçi alınmış. Çaykur’da bize DİSK’e yetki verin Karadeniz’de Rize’de adam gibi bir TİS imzalayalım.

ÇAY İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİL

Seyit Aslan (DİSK Gıda-İş Genel Sekreteri): Çay işçilerinin çağrısıyla buraya geldik. Aralık ayından  bu yana çay işçisiyle bir araya geliyoruz. Biz isterdik ki diğer iki sendika işçilerin sorunlarını çözsün. Ama olmadı. Bizim içi alınteri ve işçilerin hakkı varsa diğer bütün meseleler teferruattır. Çaykur’da baskı, sürgün, işten atma tehdidi var. Ama artık Çaykur işçisi yalnız değil. Artık Çaykur işçisiyle kaderini birleştirmiş DİSK var.  Çay işçisinin üzerinde baskı kuran Çaykur Genel Müdürü’nün görevi bu değil. Biz bir ay boyunca alınteri döküp, elimiz nasır bağlıyorsa bunun hakkını da alacağız. Emeğimizi hakkımızı kimseye yedirmeyeceğiz.

İŞÇİNİN SENDİKA SEÇME HAKKINI ENGELLEYEMEZLER

Çaykur’da ne paketlemeyi, ne buhar kazanlarımızı taşerona vermeyeceğiz. Özel  çay fabrikaları sadece çay işçisinin değil çay üreticisinin de hakkını yiyor. Ürettiğimiz çayın yarısını Çaykur alıyor diğer yarısını özel fabrikalara yarı fiyatına yok pahasına satmak zorunda kalıyor üretici. Biz Karadeniz’de Çay Platformu kuracağız. Bütün Karadeniz’de halkla üreticiyle muhtarlarla kooperatiflerle birlikte çay taban fiyatını biz belirleyeceğiz. İki aydır çay işçileriyle bir araya geldik, fabrikalarda toplantılar yaptık. Çaykur işçisi bu davada biz varız dediği sürece sendika olarak sizlerle birlikte bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.  Çay işçisi muhtarını, belediye başkanını, vekilini, başbakanını seçiyor ama sendikasını seçemiyor. Böyle bir şey olur mu? Kimse bizim sendika seçme hakkımıza engel olamaz. İki sendikaya da sesleniyorum; koyalım fabrikaya koyalım sandıkları referandum yapalım. Onlar bundan kaçarsa biz onları kovalayacağız. Eğer referandumu kabul etmezlerse biz onlara Rize’yi ve Karadeniz’i dar edeceğiz. Bu sendikalar daha iyi TİS istiyorlarsa hodri meydan . Sandıkları koyalım işçinin iradesi ortaya çıksın. Ama kaybederiz diye korkuyorlar.

Toplantıya DİSK ve Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri ve Devrimci Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, Enerji Sen Genel Başkanı Ali Duman, DİSK Samsun Bölge temsilcisi ve Genel-İş Artvin Şube başkanı katıldılar.