Home / Genel / ÖLÜME DEĞİL YAŞAMA, SAVAŞA DEĞİL BARIŞA SES VERELİM

ÖLÜME DEĞİL YAŞAMA, SAVAŞA DEĞİL BARIŞA SES VERELİM

Ülkemiz her gün ölüm haberlerine uyanmaktadır. Güneydoğu ve Doğu illerinden gelen asker, polis veya Kürt halkının ölüm haberleri anaların yüreğine ateş düşürmektedir. Yine Sultanahmet’te 10 insanı yitirdiğimiz saldırının ardından dünyanın farklı köşelerine düşen bu ateş bizim de yüreğimizi yakmıştır.

Uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar ile patronların yanında, işçilerin karşısında yer alan Erdoğan-AKP Hükümeti; içerde ve dışarda hayata geçirdiği savaş politikalarıyla da ülkemizi uçuruma doğru sürüklemektedir. Çözüm süreci ile birlikte ölümler durmuş ülkemizin yoksul ve emekçi halkları barış konusunda umutlanmıştı. Ülkemizin kanayan yarası Kürt sorununda diyalog yolu açılmış, silahlar susmuş ve ölümler olmadan bu sorunun çözümü konusunda adımlar atılabileceği tüm halkımızı sevindirmişti. Fakat 7 Haziran seçimlerinde tek başına hükümet olamayan ve başkanlığı elde edemeyen Erdoğan-AKP yönetimi amaçlarına ulaşmak için kaos, baskı ve şiddet politikalarına sarılmıştır. AKP Hükümeti sadece ülkemiz içinde değil Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da da uygulamaya çalıştığı yeni Osmanlıcı politikalar ile İŞİD gibi terör örgütlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayarak halklar arasında düşmanlık tohumları ekmiştir. Bu yayılmacı savaş politikalarının emekçiler için hiçbir olumlu sonucu yoktur.

İçerde ve dışarda uygulanan bu savaş politikalarının yükü de emekçilerin omzuna yıkılıyor. Bizim cebimizden alınan vergiler eğitime, sağlığa ve ulaşım gibi kamu hizmetlerine değil emekçi halkımızın ölmesine sebep olan savaşa harcanıyor. Türkiye işçi sınıfı gün geçtikçe yoksullaşırken, bankalara borcu artarken ve asgari ücret her türlü hileyle bile açlık sınırının altında 1300 TL olarak kalırken savaşa ayrılan bütçe belimizi daha da büküyor. Gerek açlık sınırı altında belirlenen asgari ücret, gerek yılların kazanımı olan kıdem tazminatımızın elimizden alınmaya çalışılmasını konuşmamız gerekirken, ülkemizin dört bir yanından gelen ölüm haberleri etrafımızı kuşatıyor ve işçilerin birliğinin önünde engel oluşturuyor. Önümüzdeki dönem, haklarını almak için işçi hareketinin sokakları ısındıracağı bir dönemdir ve bu kaos, baskı, şiddet politikaları asıl olarak sınıf mücadelesinin önüne geçmek içindir. Biz DİSK/GIDA-İŞ Sendikası olarak her gün ülkemizin doğu ve güneydoğu illerinden gelen ölüm haberlerinin son bulmasını istiyoruz. Bu puslu hava sermayeye ve emek düşmanı hükümete yarıyor. Bizim fabrikalarda, işyerlerinde işçiler olarak bir araya gelmemiz engelleniyor ve aramıza yapay ayrımlar sokularak kölece çalışmaya maruz kalıyoruz.

Ülkemize barış, kardeşlik ve eşitlik tohumları ekmek Türkiye’deki işçilerin, emekçilerin elindedir. Eğer bizler savaş politikalarının karşısına dikilirsek insanca yaşama ve insanca çalışma taleplerimiz hayata geçecek. Bütün milliyetlerden işçiler olarak yapmamız gereken sömürü canavarının kalbi fabrikalarda, atölyelerde sınıf çıkarlarımız temelinde el ele vermektir. Unutmayalım ki savaşın kazananı patronlar, rantçılar ve bir avuç çıkar grubudur, kaybedeni ise alın teri ile geçimden başka derdi olmayan biz işçileriz.

BARIŞ EMEKLE GELECEK

Hakkında admin

Check Also

18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ: SAVAŞSIZ BİR DÜNYA, GÖÇMENLERE ACİL SOSYAL KORUMA!

Bugün 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü. Savaşların yarattığı kitlesel göçler sonucunda milyonlarca insan ülkelerinden göç …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir