AKP iktidara geldiğinden bu yana Çalışma Bakanından Başbakan yardımcısına kadar pek çok yetkili ağız kıdem tazminatını hedefe koyduklarını açıkladı. En son Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, ocak ayı içinde kıdem tazminatı ile ilgili çalışmaları tamamlayıp, şubat ayı sonuna kadar yasal düzenlemeyi çıkaracaklarını söyledi.
Buna karşı DİSK ve Türk-İş “Kıdem tazminatımız kırmızı çizgimizdir” açıklamasını yaparken Hak-İş ise hükümete destek verdi. Biz de DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendikaların genel başkanlarına kıdem tazminatının fona devredilerek gasbedilmek istenmesine karşı ne yapacaklarını sorduk.
‘ÜRETİMİ DURDURURUZ’
Kıdem tazminatının işçilerin son kalesi olduğunu dile getiren Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Hükümetin yasayı değiştirmesi işçilerin aleyhine, işverenlerin lehine olacaktır” dedi. Serdaroğlu, “Gündeme gelmesiyle birlikte örgütlü olduğumuz bütün fabrikalarda üretimi durduracağız. Büyük bir ihtimalle DİSK de böyle bir çalışma içinde olacak” diye konuştu. Kıdem tazminatıyla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Serdaroğlu, “Bir yılı doldurmayan işçilerin kıdem tazminatıyla ilgili bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. 1 yıla kadar olan ödemeler de yapılmalı. İşverenlerin iflasıyla ilgili konularda devlet karşılamalı. Bu iki düzenlemenin dışında kıdem tazminatı tartışmasının gündeme gelmesini istemiyoruz” dedi.
‘GENEL GREV İÇİN İŞYERİ ÇALIŞMASI ŞART’
DERİTEKS Genel Başkanı Musa Servi de Türk-İş Genel Kurulu’ndaki “Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Bu hakka dokunmak grev sebebidir” kararını hatırlattı. Bu kararın TÜMTİS’le birlikte hazırladıkları önerge sayesinde alındığını anlatan Servi, “Biz önergeyi hazırlayınca delegeler de duyarlı olunca Türk-İş Genel Kurulunda karar çıktı” dedi. Kıdem tazminatının işçinin iş güvencesi anlamına geldiğini ifade eden Servi, “Genel grevi de tabanda bir çalışmayla yapabiliriz. Sendika bürokratlarıyla çözebileceğimizi düşünmüyorum. İşyerlerinde tartışarak 10 gün içerisinde Türk-İş’e de çağrı yapacağımız bir açıklamamız olacak” dedi.
‘İŞ GÜVENCESİ ORTADAN KALKAR’
Kıdem tazminatının işçilerin iş güvencesi anlamına geldiğine dikkat çeken Basın-İş Genel Başkanı Savaş Nigar, “İşçiler çalışırken yapamadıkları tasarrufları emekli olduktan sonra yapıyorlar. Kıdem tazminatı işçilerin dört gözle bekledikleri alın terinin karşlılığıdır. İşverenlerin ve hükümetin göz dikmesi kabul edilebilir değil” dedi. İşçinin kendisi işten ayrılması durumunda 6 koşulda kıdem tazminatı alabildiğini ifade eden Nigar, “Fona devredilmesiyle nasıl olacağı belli değil” dedi. Nigar, “Türk-İş’teki sendikalarla hareket edeceğiz. Ortamın gerilmeyeceğini umuyoruz” dedi.
‘KÖLELİK SİSTEMİNİN OTURTULMASI DEMEK’
Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan “Kıdem tazminatının kırmızı çizgimiz olduğu noktasındayız. İş güvencemizdir. Bırakın devredilmesini, ödenmesi önündeki engellerin kaldırılması gerekir” diye konuştu. Kıdem tazminatının kaldırılmasının her türlü esnekliğin kuralsızlığın dayatılması, taşeronun yaygınlaşması anlamına geldiğini vurgulayan Çalışkan, “Kölelik sisteminin tam anlamıyla oturtulması demektir. Kıdem tazminatına dokunulmasını kabul etmiyoruz” dedi. Çalışkan, “Konfederasyonumuzla ortaklaştırdığımız etkinliklerimiz ve eylemlerimiz olacak” dedi. “Konuyla ilgili sendikanızın bir hazırlığı var mı?” sorusunu yönelttiğimiz Çalışkan şu yanıtı verdi: “İşçiler de saldırı altında. Bölge de saldırı altında. Bu saldırılar birbirinden bağımsız ele alınmaz. Yeni bir sendikal anlayışı tartışmamız lazım.”
‘İŞYERİ KOMİTELERİYLE ÖRGÜTLENİP SALDIRILARI PÜSKÜRTECEĞİZ’
AKP Hükümetinin kıdem tazminatıyla birlikte kamu emekçilerinin iş güvencesini de kaldırmak istediğini dile getiren DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “Kıdem tazminatına dokunmalarına müsaade edemeyiz. Hiçbir şüpheye yer vermeden kıdem tazminatını tartışmaya açmak bile doğru olmaz. Çünkü her tartışmaya açılan ne varsa öyle veya böyle elimizden gitmiş bulunuyor” diye konuştu. “Kıdem tazminatının kaldırılması yılların hazırlığı ve sermayenin gördüğü düştür” diyen Aslan, geniş bir işçi ve emekçi cephesi oluşturmak gerektiğine, saldırıya karşı genel eylem, genel grev örgütlemesi gerektiğine vurgu yaptı.
DİSK’in de başka sendikal yapıların da bir kararı olduğunu belirten Aslan, şöyle devam etti: “Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir deniyor. Konfederasyonumuza acilen bir başkanlar kurulu yapılması önerisi götürdük. Hızla toplanıp karar almalıyız ve nasıl bir karşı koyuş olacak bunu ilan etmeliyiz. Her ilde ve bölgelerde işyeri temsilcileri toplantıları yaparak, giderek işyerlerinde aydınlatma faaliyetine dönüştürerek tüm işçilere süreci anlatmalıyız. Sadece sendikalı olan değil, devasa sendikasız çalışan işyerleri ve sanayi bölgelerinde aydınlatma yaparak işçilere çağrılar yapacağız. Hızla yerel sendikal birlikler, platformlar kurmak üzere çalışacağız. ‘Kıdem tazminatıma dokundurtmam’ talebi etrafında işyerleri komiteleriyle örgütlenip saldırıyı püskürtecek bir eylemliliğin içine gireceğiz.”